Kartalkaya Otel Yangınında Aile Yok Oldu

Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta meydana gelen yangın sonucu 78 kişi hayatını kaybetti. Bu acı felaketin kurbanları arasında iş adamı Rıfat Doğan'ın eşi Ceren Doğan (45) ve kızı Lalin (16) da bulunuyordu. İş yoğunluğu nedeniyle ailesiyle birlikte tatile çıkamayan Doğan, eşini ve kızını 20 Ocak'ta otele bırakmıştı. Acı haberi alan Doğan, kızının kendisine son olarak "İyi geceler babacığım, öptüm" mesajını attığını söyledi. Ailenin son görüşmesini anlatan Doğan, yaşanan faciada otel yönetiminin ihmallerine dikkat çekti. Kayınpederi Yusuf Yaman ise gözyaşları içinde yaşadığı acıyı dile getirdi ve sorumluların cezalandırılmasını istedi. Olay, Türkiye'nin gündemine oturdu ve Bolu'daki Kayak Merkezi'nde büyük üzüntü yarattı. Olayın İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından da haberleştirilmesi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Yetkililer, olayla ilgili soruşturma başlattı ve sorumluların yasal işlemlerinin yapılacağını duyurdu.

İhmaller Zinciri ve Acılı Ailenin Hikayesi

Rıfat Doğan, eşini ve kızını Bodrum'dan Kartalkaya'ya bıraktıktan sonra, kızıyla son kez mesajlaştığını ve kızının sevecen mesajına karşılık verdiğini belirtti. Doğan, ailece geçirdikleri son saatleri ve kızının kayak yapmaya giderken verdiği son öpücüğü duygulu bir şekilde anlattı. Olayın ardından yaşananları değerlendiren Doğan, otelde bir ihmaller zinciri olduğunu savundu. Yangının geciken ihbarı, yetersiz yangın önlemleri ve yangın anında misafirlerin yeterince uyarılmaması gibi konulara değinen Doğan, olayın "Kartalkaya katliamı" olarak tarihe geçebileceğini söyledi. Görgü tanıklarından edindiği bilgilerle otel çalışanlarının önce kendi imkanlarıyla yangını söndürmeye çalıştıklarını, ancak başarılı olamayınca itfaiyeyi aradıklarını ifade etti. Ayrıca, elektriklerin kesilmesi sonucu kapılarda kalanların da olduğunu ve acil çıkışların yetersiz kaldığını belirtti.

Yusuf Yaman'ın Acı Çığlığı: "Benim Yangınımı Kim Söndürecek?"

Ceren Doğan'ın babası Yusuf Yaman ise kızını ve torununu kaybetmenin acısını anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Olayı televizyondan öğrendiğini ve otele geldiğinde kızının ve torununun odada olmadığını öğrendiğini, ancak daha sonra odadan çıkamadıklarını ve zehirlenerek hayatlarını kaybettiklerini duyduğunu belirtti. Yaman, otel yetkililerinin öncelikle kendi yakınlarını kurtarmak için çabaladığını, diğer misafirleri ihmal ettiğini iddia etti. "İmaj silinir" düşüncesiyle hareket etmenin cehaletin en büyük göstergesi olduğunu söyleyen Yaman, otel yetkililerinin ihmallerini sert bir dille eleştirdi. Yangın güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu, uyandırma sistemlerinin çalışmadığını ve acil çıkışların sorunlu olduğunu vurguladı. Olayın Türkiye turizmine büyük bir darbe vurduğunu da belirten Yaman, sorumluların cezalandırılmasını ve acısının dinmesini diledi. Kızının ve torununun gelecek vaat eden hayatlarının kesintiye uğramasından dolayı derin bir acı içinde olduğunu belirtti. Acısını dile getirirken "Benim yangınımı kim söndürecek? Ben yanıyorum" diyerek yaşadığı derin üzüntüyü ifade etti.

Türkiye'nin Acı Gerçeği: Kartalkaya Felaketi

Otel yangını, Türkiye'de yangın güvenliği önlemlerinin yetersizliğine bir kez daha dikkat çekti. Olay, kamuoyunda büyük tepki uyandırdı ve yangın güvenliği konusunda yeni düzenlemelerin yapılması gerektiği tartışmaları yeniden alevlendirdi. Yetkililerin olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma başlatması ve sorumluların hesap vermesi bekleniyor. Bu acı olay, hem ailelerin acısını hem de Türkiye'nin yangın güvenliği sistemindeki eksiklikleri gözler önüne serdi. Bolu'daki Kartalkaya Kayak Merkezi'nde yaşanan bu trajedi, ülke genelinde yangın güvenliği konusunda daha fazla hassasiyet ve önlem alınması gerektiğini bir kez daha hatırlattı.